14 Kasım 2025, Cuma

23:24

SON DAKİKA

ŞEHİDİMİZ HAVA PİLOT BİNBAŞI NİHAT İLGEN EBEDİYETE UĞURLANDI

BAŞKAN BÜYÜKKILIÇ’TAN ŞEHİT HAVA PİLOT BİNBAŞI İLGEN’E SON GÖREV

İŞKUR KAYSERİ’DE BEYAZ YAKA İSTİHDAMI İÇİN TOPLU İŞ GÖRÜŞMESİ YAPILDI

TALAS PERSONELİNE AFAD EĞİTİMİ

“HER EVE, HER GÖNÜLE DOKUNAN HİZMETLERİMİZLE TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLUYORUZ!”

BÜYÜKŞEHİR’DEN PERSONELİNE “ETİK DAVRANIŞ İLKELERİ” EĞİTİMİ

Ana Sayfa / Yazarlar / İLHAN YILMAZ

İLHAN YILMAZ

İLHAN YILMAZ

24 Makale

17.06.2025 tarihinden beri yazar

YAZARIN MAKALELERİ

KİLİTLİ ODALARIN ESRARI

Polisiye yazmak, bir hikaye anlatmaktan çok, bir problem çözme sanatı, bir mühendislik işidir. Peki, bu sanatın zirvesi, okuru "Böyle bir şey olamaz!" noktasına getiren Kilitli Oda Gizemleri değil midir? Kapalı bir mekân, içeride bir suç ve görünmez bir fail... Bu, sadece okurun değil, bizzat yazarın da mantık duvarlarını aşmasını gerektiren, türün Everest'i kabul edilen bir meydan okumadır.

RUHUN İMARI MI, GELİR TABLOSU MU?

Modern çağ, bizi sessiz ama acımasız bir zorlamayla karşı karşıya bırakıyor: daha çok kazanma, daha çok biriktirme ve daha çok tüketme zorunluluğu. Sabah alarm çaldığında, beynimizin ilk komutu genellikle şudur: "Bugün daha çok para kazanmalıyım ki, yarın daha rahat edeyim." Hayat, devasa bir ekonomik yarışa dönüşmüş durumda ve ne yazık ki pek çok kişi, bu yarışı kazanmanın, hayatı kazanmak olduğuna inanıyor.

BİR MİLLETİN YENİDEN DOĞUŞU

Bugün, sadece bir bayram değil; bugün, bu kutsal vatanın her bir karış toprağını namus bilen bir milletin, asırlık bir yeminle yeniden doğuşunun yıldönümüdür: 29 Ekim! Türkiye Cumhuriyeti’nin 102. yaşı, yüreğimizde yanan o sönmez vatan ateşinin, nesiller boyu aktarılan o yenilmez millet ruhunun en gür sedasıdır.

KAMERALI GEZEN BAŞKANLAR

Son dönemin siyaset sahnesinde, hepimizi yoran ve samimiyet testinden geçemeyen bir "moda" yükseldi: Kameralı gezen başkanlar. Artık ne zaman bir yöneticiyi, belediye başkanını veya siyasetçiyi sokakta, çarşıda, hatta bir taziye evinde görsek, refleks olarak şunu soruyoruz: "Bu anlık ziyaret mi, yoksa kurgulanmış bir 'halkla buluşma' sahnesi mi?" Zira, yöneticilik makamının ağırlığı, yerini ne yazık ki bir "reality şov" yönetmenliğine bırakmış durumda.

ŞAİRLER BİR MİLLETİN GÜCÜNÜ GÖSTERİR

Ne zaman şöyle bir soluklansam, köşe yazısı yazmaya otursam, aklıma hep büyüklerimiz gelir. Onların sözü, öyle süslü püslü olmazdı ama kalbe kazınırdı. Babam hep der ki, "Evlat, laf dediğin süs değil, giydiğin elbise değil, senin ta kendindir." İşte o yüzden, bu defa öyle havalı, öyle 'entelektüel' kelimelerden kaçıp, biraz toprağın diline, halkın tabirine dönelim istedim.

KAYSERİSPOR FATİHİ BAKİ ERSOY

Futbol, bazen bir oyundan çıkar, bir kader meselesi olur. Kayserispor'un son yılları da tam olarak buydu: Bir kaderin, bir lanetin ağırlığı. Borçların sarmaladığı, geleceğin temlik edildiği, adeta dibi görünmez karanlık bir kuyuya düşmüştü kulüp. O kuyunun dibinden gelen ses, çaresizliğin fısıltısıydı.

GELECEĞE ÜZÜLDÜĞÜMÜZ ÇAĞDAYIZ

GELECEĞE ÜZÜLDÜĞÜMÜZ ÇAĞDAYIZ

BİZDEN BİRİYDİ FERDİ TAYFUR

Ferdi Tayfur ismi, Türkiye'de milyonlarca insan için sadece bir müzisyeni değil, aynı zamanda bir yaşam biçimini, bir umudu ve en önemlisi, halkın ta kendisini ifade eder. O, sadece sesinin gücüyle değil, bizzat ruhunun derinliklerinden gelen bir samimiyetle halkın gönlünde taht kurdu. Ferdi Tayfur, ne kadar şöhret basamaklarını tırmansa da, kendisini hiçbir zaman halktan ayrı görmedi. Onun "Ferdi Baba" ya da "Ferdi Abi" diye anılmasının ardındaki sır, bu sıcakkanlı ve alçakgönüllü duruşudur. O, her zaman bir halk adamı olarak kaldı

YAKUP'UN SESSİZ ÇIĞLIĞI: DUYARSIZ KALMAYIN!

Hayat, bazen en masum yüzlere en ağır yükleri yükler. Henüz yolun başında küçük bir beden olan, koşmayı, oynamayı, yaşamayı yeni yeni keşfeden minik bir kahraman o: Yakup. Onun bu minicik bedeni, Duchenne Musküler Distrofi (DMD) adında, acımasız ve ilerleyici bir hastalıkla mücadele ediyor. Yakup'un kasları yavaş yavaş eriyor ve zaman, onun aleyhine işleyen acımasız bir kum saati gibi akıp gidiyor. Ailesi, bu korkunç gerçekle yüzleşmek zorunda kaldı. Evlatlarının gözlerinin önünde erimesini izlemek, bir anne-babanın yaşayabileceği en büyük imtihan.

SÖZ NAMUSTUR

Söz, bir insanın sahip olduğu en değerli servettir. Maddi varlıklar gelip geçicidir, ancak verilen bir söz, kişinin karakterini, omurgasını ve ahlakını gösteren bir mühürdür. Atalarımız, bu gerçeği çok iyi bildikleri için "Söz namustur" demişlerdir. Bu söz, sadece bir kural değil, aynı zamanda onurlu bir hayatın da en temel ilkesidir. Bir söz verdiğimizde, aslında kendi namusumuzu ve şerefimizi ortaya koyarız.

12 3

DİĞER YAZARLARIMIZ

SEMRA ŞAHİN

Merve Şimşek

SABAHATTİN SÜRMEN

SABAHATTİN SÜRMEN

ÜLKÜ VURAL

Tüm Yazarlarımız

ÇOK OKUNAN MAKALELER

1

ŞEHRİN YİĞİT EVLADI AYTAÇ GEZİCİ

İLHAN YILMAZ • 2.365

2

KAYSERİSPOR FATİHİ BAKİ ERSOY

İLHAN YILMAZ • 832

3

KİLİTLİ ODALARIN ESRARI

İLHAN YILMAZ • 789

4

ŞEHİDİM ÖZÜR DİLERİM

İLHAN YILMAZ • 475

5

KAMERALI GEZEN BAŞKANLAR

İLHAN YILMAZ • 459

BÜLTEN ABONELİĞİ

Güncel makalelerden ve haberlerden haberdar olmak için bültenimize abone olun.

TAKVİM

Takvim widget'ı hazırlanıyor.

BİZİ TAKİP EDİN