Oysa menfaat, sessizce yaklaşan bir gölge gibidir. Önce fark edilmez, sonra büyür ve duygunun saf yanını yavaşça örter. İnsan, kendi çıkarı için rol yapar; sevmiyorsa sever gibi görünür, istemiyorsa istermiş gibi davranır. Ama kalp, rolü uzun süre taşıyamaz. Çünkü gerçeğe susar, içtenliğe hasret kalır.
Samimiyetin gücü, karşılıksızlığında saklıdır. Bir şey beklemeden verilen bir söz, bir menfaat uğruna söylenen bin sözden daha kıymetlidir. Çıkarın ağırlığı, en derin bağı bile zedelerken, içtenliğin hafifliği ruhu özgür bırakır.
Ve insan ne kadar maske takarsa taksın, kalbin dili değişmez: Gerçek samimiyet, hesap kitap yapmaz.