SİMYACI

Kişisel gelişim yolculuğunda, kendi menkıbesini arayan insan bir simyacı gibidir.
Uzman yazarlarımızın kaleme aldığı güncel ve bilgilendirici makaleler.
Kişisel gelişim yolculuğunda, kendi menkıbesini arayan insan bir simyacı gibidir.
Bir siyasetçi, samimi bir sohbet yerine kameralar için poz veriyorsa, bir sorunu gerçekten dinlemek yerine duygusal bir jest sergiliyorsa, o an aslında halkın sorunlarını değil, kendi imajını önemsediğini gösterir. Bu durum, "Ben buradayım, sizin yanınızdayım" mesajı verirken, aslında gizliden gizliye "Benim için önemli olan sizin sorunlarınız değil, sizin bana olan bakışınız" demektir.
Bir zamanlar çocuk kahkahalarının yankılandığı sokaklarımız, bugün sessizliğe gömülmüş durumda. 90’lı yılların çocukları için sokak, yalnızca oyun alanı değildi; dostlukların kurulduğu, düşüp kalkarak hayatın ilk derslerinin öğrenildiği, özgürlüğün nefes gibi hissedildiği bir sahneydi. Oysa bugünün çocukları, dört duvar arasına hapsedilmiş bir yaşamın seyircisi oldular.
Bazen bir bakarsın, hayatın tam ortasında ama kendi alanının dışında yaşamışsın. Herkesin ihtiyaçlarına koşarken, kendin hep en sona kalmışsın. Birileri küser diye susmuşsun, birileri alınır diye ertelemişsin, ama en çok kendinden eksiltmişsin.
Bu siyaset düzeni değişmeli, değişmesi için ne gerekiyorsa yapılmalıdır. Siyasetten hep uzak durdum. Nice teklifleri siyasete bakışımdan dolayı hep reddettim. Önce kendi şehrimde gördüklerim, sonra ülke genelinde gördüklerim siyasete bakışımı hep olumsuz yönde etkiledi. Kameralar önünde halkın elinden tutup, kamera kapanınca halkı yitenleri, kamera önünde sözler verip, daha sonrasında bu sözlerini tamamen unutup inkar edenleri gördü bu gözler. Kendi menfaati için kişileri kullanıp, sonrasında kullanılmış mendil gibi atanlara şahit oldum. 2007 yılından bu yana siyasetle iç içe olup, sunumlarında yer alan birisi olarak, nelere şahit oldum nelere.
Bazen düşünüyorum… İnsanlar gerçekten birbirine ilgili mi, yoksa sadece kendi boşluklarını dolduracak kadar mı meraklı?
Kayseri, yüzyıllardır ticaretin nabzını tutan bir şehir… Kervanların uğrak noktası olan bu topraklarda çarşı kültürü, sadece alışverişin değil, sosyalleşmenin, kültürün ve şehrin hafızasının da merkezidir. İşte tam da bu noktada Melikgazi Belediyesi’nin hayata geçirdiği Çarşı Melikgazi projesi, geçmişin ruhunu modern bir anlayışla buluşturan önemli bir adım oldu.
Bir zamanlar suskunluk, kelimelerden daha gürültülüydü. İki insanın bakışması, bir mektubun günlerce beklenmesi, ses tonunun hafızada yankılanması…O sessizlik, içinde merak, özlem ve biraz da umut taşırdı.
İlişkiler, bazen konuşarak değil susarak büyür. İki insanın birbirini anlaması, yalnızca kelimelerden ibaret değildir. Sessizlik, bir duvar değil; bazen en derin bağların kurulduğu köprüdür.
Bir kaza yaşadığınızda, zaten stresli olan bu sürece bir de ardı arkası kesilmeyen telefonlar eklenir. Hasar dosyası oluşturulmadan bile sizi arayan, "yardımcı olmak" adı altında sürekli teklifler sunan bu sigorta şirketlerinin veya acentelerinin numaralarınızı nereden bulduğu ve sizi neden bu kadar sık aradıkları merak konusu olabilir. Bu durumun arkasında yatan birkaç önemli neden var.